Âh Nefsim!” Sermaye bitti, ömür gitti; Âh nefsim ne yapayım seni?
Gençlik, sağlık, güzellik yitti; Âh nefsim ne yapayım seni?
Dünyaları alıp satardın, Hayal kurmaz sanki atardın, Malına yeniler katardın, Âh nefsim ne yapayım seni?
Gençtin, güçlüydü...n hani nerde? Çökmüş beden, müptelâ derde; Büzüştü ten, saçların yerde; Âh nefsim ne yapayım seni?
Ölmem sandın, gaflete daldın; Kâbir gördün, kayıtsız kaldın; Hiç ne ders ne de ibret aldın, Âh nefsim ne yapayım seni?
Nefret ettin, düşmanlık ettin, Yardım ettin, muhabbet ettin, Hakk (cc) için değilse kaybettin, Âh nefsim ne yapayım seni?
Cevizi kırıp da böldün mü? İç sûrette gizli gördün mü? Ölmeden önce hiç öldün mü? Âh nefsim ne yapayım seni?
Ben “Ben’i” arardım, hep ben “Ben’i”; Ben ayrı sanardım, benden “Sen’i”; Ben yok oldu, buldum bende “Ben’i”; Âh nefsim, ne yapayım ben seni?
Aynaya bakar akse kanar, Fâni mahbubu Aşkı sanar, Yansıma firâkıyla yanar, Âh nefsim ne yapayım seni?
“Beni Sen azdırdın” der İblis, “Nefsime zulmettim” der muhlis, Âdem (as) gibi olmayan müflis, Âh nefsim ne yapayım seni?
Adem der nefis hisse almaz, Gönül, Kâbe’den geri kalmaz, Senden alâ Ebrehe olmaz, Cezan Ebâbil’le de dolmaz, Âh nefsim ne yapayım seni?
Ey Nefsim! Bir düşün! Ebrehe, taştan Kâbe’ye saldırınca Hakk (cc) ona Ebabil kuşlarını musallat edip helâk etmedi mi? Sense daha vahimini yapıp gönül Kâbe’sine saldırıyor, kırıp yıkmaya çalışıyorsun; iyi düşün nefsim, iyi düşün!..
Ey Nefsim!
Gönderen
sevim
2 Şubat 2011 Çarşamba
Etiketler: Bilgi
0 yorum:
Yorum Gönder